Sağlık harcamaları, bireylerin bütçelerinde önemli bir yer tutmaktadır. TÜİK verilerine göre, bireyler, sağlık harcamalarının yaklaşık % 16,6’sını kendileri karşılamaktadır. Sağlık sorunları sadece bireyler için değil, şirketler içinde büyük problemlere yol açmaktadır. Hastalığın teşhisi ve tedavisinde geçen süre, bir işgücü kaybı oluşturmaktadır. Özellikle nitelikli personellerin sağlık hizmetine ulaşma süresi uzadıkça maliyette artmaktadır. Sağlık sigortası, bu gibi sorunların çözümünde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle, son yıllarda uygulama giren tamamlayıcı sağlık sigortaları büyük talep görmektedir. Son iki yılda tamamlayıcı sağlık sigortası poliçesi % 690 artmıştır.
Bu büyük oranlı artışın önemli nedenlerinden biri, Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikle 01.01.2013 tarihinden itibaren, ödenen primlerin beyan edilen gelirin % 15’ine kadar olan kısmının matrahtan düşülebilmesidir (Asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere). İşveren açısından ödenen primler ayrıca SGK matrahına da dahil olmamaktadır.
Yasal düzenlemelerin oluşturduğu uygun ortam ve sigorta sektörünün devreye soktuğu tamamlayıcı sağılık sigortası uygulaması, sağlık sektörünü yeni bir soluk getirmiştir. Daha düşük primlerle, daha kısa sürede ve kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Diğer yandan sigorta ve sağlık sektörü bir ivme kazanmıştır. Poliçe sayısındaki artış, gelecek yıllarda özel sağlık hizmetlerinde büyümenin devam edeceğini göstermektedir.